
Türk Fındığı'nın Marka Değerinin Arttırılması Projesi
Türk Fındığının marka değerinin arttırılması projesi kapsamında gerekli çalışmalar yapılmış ve projemiz 01.12.2021 tarihinde Ticaret Bakanımız Mehmet MUŞ Bey'e teslim edilmiştir.
TÜRK FINDIĞI’NIN MARKA DEĞERİNİN
ARTTIRILMASI PROJESİ
Milliyetçi Hareket Partisi Düzce Milletvekili
Ümit YILMAZ
TÜRK FINDIĞININ MARKA DEĞERİNİN ARTTIRILMASI
GENEL BİLGİ:
Fındık bilinen tarihiyle Karadeniz kıyılarında MÖ 300’lü yıllardan beri üretilen MS. 1500’lü yıllardan itibaren Anadolu’da ticareti yapılan bir üründür.
Fındık huşgiller familyasından Corylus cinsini oluşturan çalı ve ağaç türlerinin adıdır. İnsan sağlığı ve beslenmesinde oldukça önemli bir yere sahip olan fındık kolestrolü azaltmanın yanı sıra %64 bitkisel yağ, %16,5 protein, %14 oranında karbonhidrat, mineraller ve vitaminler içeren önemli bir gıda maddesidir.
Ülkemizde fındık, Karadeniz kıyılarından 30 km iç kısma kadar üretilen Marmara bölgesinde İstanbul sınırından başlayarak Gürcistan sınırına kadar yaklaşık 700 bin hektar dikim alanına sahip bir üründür. Bu ekim alanlarıyla dünya fındık üretiminin yaklaşık %70 kadar miktarı ülkemiz tarafından üretilmektedir.
Fındık ayrıca tüm dünyada gıda sanayinin önemli bir formu olan çikolata üretiminin içerisinde bulunması gereken, çikolataya lezzet ve aroma veren asıl üründür. Bu özelliklerinin yanında çikolata sanayiinde denenen diğer kabuklu ürünlerin her zaman önünde olduğu ispatlanmış olan fındık adı geçen sanayinin olmazsa olmazıdır.
Fındık ülkemiz sosyo-ekonomik penceresinden bakılınca zorlu Karadeniz coğrafyasında yerine başka ürünün konulması mümkün olmayan, aslında gerek de olmayan bir üründür. Karadeniz’de yaşayan ve sayıları 5 milyonu geçen insan doğrudan fındıktan hayatını kazanmaktadır.
Dünya fındık üretiminin %70’ini yapan ülkemizin ardından sırasıyla İtalya, İspanya, ABD, Gürcistan ve Azerbaycan gelmektedir.
YILLARA GÖRE TÜRKİYE’DEKİ FINDIK ÜRETİM MİKTARI
YIL (Türkiye Fındık Üretimi) |
MİKTAR (Ton) |
2020 |
665.000 |
2018-2019 |
515.000 |
2017-2018 |
675.000 |
2016-2017 |
420.000 |
2015-2016 |
646.000 |
2014-2015 |
412.000 |
2013-2014 |
549.000 |
2012- 2013 |
660.000 |
2011-2012 |
430.000 |
Fındığın ihracattaki önemi ve payı
YIL (Kayda Alınan Türkiye Fındık İhracatı) |
MİKTAR (KG) |
DEĞER ($) |
TÜRKİYE’NİN FINDIK ÜRETİMİ (Ton) |
2020 |
280.924.159 |
1.945.299.937 |
665.000 |
2019 |
319.772.424 |
2.028.727.972 |
776.000 |
2018 |
279.250.939 |
1.635.235.672 |
515.000 |
2017 |
269.623.292 |
1.866.877.685 |
675.000 |
2016 |
227.556.378 |
1.981.334.911 |
420.000 |
2015 |
240.137.287 |
2.827.316.418 |
646.000 |
2014 |
252.528.337 |
2.314.253.067 |
412.000 |
2013 |
274,657,461 |
1,767,276,552 |
549.000 |
2012 |
265.743.996 |
1.802.462.907 |
660.000 |
2011 |
243.766.392 |
1.759.162.313 |
430.000 |
2010 |
252.305.106 |
1.544.785.708 |
600.000 |
Türk fındığının marka değerinin artması için öneriler:
Türk fındığı dünyada yetiştirilen diğer fındıklardan besin değeri ve aroma farkı ile ayrışmaktadır. Bu özellikleri Türk fındığının kullanıldığı gıda sanayii ürünlerinde ayrışmasına neden olmakta ve yurt dışında üretim yapan birçok firma tarafından tercih edilmektedir. Türk fındığının tercih vesilesi olması firmalar tarafından etiketlerine taşınmamakta sadece kendi ticari sırları gibi algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Aslında uluslararası çapta tercih edilen ürünlere bu lezzeti veren Türk fındığının 1. Kalitesinin kullanılmış olmasıdır. Bu yaptığımız tespit şovenist gözle değerlendirilen bir tespit değil, tüm dünyaca bilinen bir gerçektir.
Türk fındığının bilinen 18 çeşidi bulunmaktadır. Ancak Türk Patent Enstitüsünden bu çeşitler için coğrafik işaret alınamamıştır. Ülkemizde yetişen çeşitlerin coğrafik işaretlerinin alınması için gerekli verilerin bir an önce toplanması şarttır.
Coğrafi işaretlerin tarım ürünlerinde alına bilinmesinin birinci basamağı çeşitlerin gen haritasının çıkarılmasıdır. Çeşitlerin gen haritasının çıkarılmasıyla coğrafik işaret alınması ürün takibinin yapılmasını da sağlayacaktır.
Coğrafik işaretlemenin ardından fındık üzerine yapılacak araştırma ve incelemeler, bilimsel veri tabanının oluşturulmasını sağlayacaktır. Bilimsel veri tabanının oluşturulması coğrafik olarak işaretlenmiş tarım ürünlerinde markalaşmanın olmazsa olmazıdır.
Ticaret Bakanlığımızın fındıktan sağladığı ihracat gelirini arttırabilmenin yolu öncelikli olarak Türk fındığının dünyanın diğer bölgelerinde yetişen fındıklara karşı üstünlüğünün akademik olarak kanıtlanmasıyla sağlanabilecektir. Bunun için sadece ülkemiz içindeki üniversitelerden ve gıda endüstrisinden belgeler almak yetmeyecektir. Uluslararası alanda kendini kanıtlamış üniversitelerden ve gıda kuruluşlarından belgeler alınmalı bu belgeler fındık ihracatı yaptığımız bütün ülkelerle paylaşılmalıdır.
Bu kısa dönem üstünlük tanıtımının ardından yapılacak diğer işlem Türk fındığının kalite standardizasyonunun yapılıp ayrıştırılmasıdır. Fındığın standardize edilip sezonlarına göre ayrıştırılması marka olabilmenin ve Türk fındığı markasını geliştirebilmenin önemli bir aşamasıdır. Özellikle yurt içinde üretilen çikolata ve benzeri mamullerde kullanılan eski yıllara ait kalitesi düşük ürünler hem ürünü hem de fındığı kötü göstermektedir. Bunun engellenmesi fındığın değerini dünya kamuoyunda arttıracaktır.
Fındık tanıtım grubu bir dönem aktif olarak kullanılmış ancak son yıllarda faaliyetlerinde azalmalar dikkat çekmektedir. Fındık çalışma grubunun geçmiş dönemde yaptığı çalışmalar irdelenerek Türk fındığının marka haline gelmesinde yaptığı başarılı faaliyetler arttırılmalı ve desteklenmelidir. Bunların haricinde yeni stratejiler geliştirmesi sağlanmalıdır. Bu yeni stratejilerin içine eski dönemde THY’nin uluslararası uçuşlarında fındık ikramları yaptığı gibi Türk fındığının uluslararası ülkelerde tanımını arttıracak işlemler yapılmalıdır. İkram haline getirilen ürünlerin etiketlerinde muhakkak üniversitelerden alınan Türk fındığının üstünlüğünü ve değerlerini gösteren açıklamalar eklenmelidir.
Türk fındığında yapılması gereken önemli bir diğer işlem gastronomi ürünlerinde ABD’nin bademde uyguladığı tanıtım ve propaganda taktiğinin uygulanması gelmektedir. Özellikle son yıllarda televizyonlarda yayınlanan yemek programlarında badem sürekli öne çıkarılarak dünyada en büyük badem ihracatçısı ABD’nin ihracat geliri arttırılmaktadır. Oysa fındık lezzet ve besin değeri olarak bademden kat be kat daha kullanışlı bir ürün olduğu tüm gastronomistler tarafından ifade edilmektedir. Buna rağmen gerek yurtiçindeki yemek programlarında, gerekse yurtdışında gösterimde olan yemek programlarında fındık yer almamaktadır, oysa ithalatına kucaklar dolusu para verdiğimiz badem hemen her yemek programında kullanılmaktadır. Bu konunun program yapımcıları ile paylaşılıp yerli üretimimiz olan ürünlerin yurtiçi programlarda kullanılması için tavsiye yazısı uygulamanın yanı sıra yurtdışı yemek programlarında fındık ve benzeri yerli ürünlerin kullanımı için teşvikler verilmelidir.
Bu aşamalar geçildikten sonra asıl Ticaret Bakanlığımıza düşen görev marka haline gelen Türk Fındığının kullanılan ürünlerin ambalajında kalite ve oranlarının belirtilmesinin şart koşulması olmalıdır. Türk fındığı kullandığının belirtilmesi şartı ihracat yapımına başlandığı andan itibaren zorunluluk haline getirilmelidir. Yukarıdaki aşamaları tamamlanan Türk Fındığının ürünlerinin içerisinde kullanıldığını yazmak marka değeri olan üreticilerin zoruna değil hoşuna gidecektir. Örneğin bir çikolata kremasında ürünümüzde %X oranında 1. Kalite 2020 sezonu Türk Fındığı kullanılmaktadır yazması şartı getirilmelidir.
Yapılması gereken önemli adımlardan bir diğeri de marka değeri yüksek firmaların üretimlerini Türkiye de yapmaları için verilecek teşviklerdir. Bu teşvikler verilirken son mamul ürün yapımına teşvik verilmeye dikkat edilmelidir. Türk Fındığının ülkemizden hammadde veya yarı mamul olarak çıkması ülkemizin yıllardır ihracat gelirlerinde kayba neden olmaktadır. Ünlü çikolata firmalarının ve markalarının ülkemiz sınırları içerisinde üretim yapmaları teşvik edilmesinin yanında yerli markalarımızın kalitesini arttırmaları ve pazarlarını genişletmeleri için teşvikler arttırılmalıdır.
Eğer bu ve buna benzer koşullar yerine getirilirse 5-6 yıl gibi kısa bir zaman içinde Türk fındığı marka haline gelebilir. Ayrıca sadece Türk Fındığı değil fındığımızı ürünlerinin içinde belli miktarlarda kullanan yerli ve yabancı ürünlerde marka değerlerinin artışını sağlayabilirler. Bu işlemlerin başarıyla uygulanmasının ardından Türk Fındığının marka değeri ile beraber ihracat gelirlerimizde dolar bazında 3-4 kat artış olacağı tarafımızdan tahmin edilmektedir.
MHP Düzce Milletvekili ECZ. Ümit YILMAZ